aşk acısı çekenlere tavsiyeler

çekmeyin

olmayacak bir hayale kaptırmayın kendinizi

eğer ilk ilişkisi değilse şunu düşünsün; bundan öncekileri nasıl unutup da şuanki kişiyi sevebiliyorsan gelecekte de şuanki kişiyi unutup yeni bir kişiyi seveceksin. unutturan da, seni seven de, sevebileceğin kişi de elbet karşına tekrar çıkacak. yani yeni başlangıçlara yol alabikecekken geçmişin için kendini üzüp dertten kederden ölmeye değmez eğer ki bu ilk ilişkinse aynı madde senin için de geçerli. milyonlarca insan üstünde onaylanmış bir durumdur ki, yeniden sevmeye başladığın an geçmişi de unutuyorsun bu dünyada yalnızsınız. yalnız doğdunuz, yalnız öleceksiniz. o yüzden hiç kimse için acı çekip kendinize zarar vermeyin. hele ki intihar, asla! sen herkesten değerlisin. şu konularda bencil olun

acısını çekiyorsan ilkdir o. unutamazsın. ilkler unutulmaz yeri dolmaz hiç bir zaman. kabullenirsin zamanla. benimkisi platonikti omzumda aşk acısı çektiği oğlan için ağlarken kabullendim ben. zordur ya zor. şu dönüşünü siktiğimin dünyasında ne kolay ki zaten

ipini koparmadan çekin

kendinize olan saygınızı yitirmeyin. o acı çekmiyorsa düşünün ben niye kendimi hırpalıyorum amk ? suçu üstünüze almayın. ne o ne sen suçlu. olmadı aga işte. acı veren şarkılar dinleyip , triplere girmeyin. unutturmaz daha çok hatırlatır. yetenekli olduğunuz ve ya sizi mutlu eden aktivitelerle uğraşın. misal ben beşiktaş'la yatıp kalktım. şampiyon olunca sikim onu şampiyon olduk moduna girdim. birden millete yürümeyin. çünkü yürüdüğünüz insanda onu ararsınız ve uzun vadede sıkıntı çıkarır. takılın ama gezin tozun. onsuz mutlu olduğunuz şeylerle hayal kurun mesela. her gece onu hayal ediyodun ya şimdi onu atman lazım. unutmak için efor sarfetmeyin. daha çok hatırlamış oluyorsun. özgüveninizi yerine getirecek şeylerle uğraşman lazım. en çok ben sevdim diyen bile unutur sıkıntı etmeyin. daha iyileri mutlaka gelir. not: başlığı açan arkadaşınkine çok benzedi ama çok yazmak istedim. hakkını helal et.

dibine kadar yaşa acını. yaşa ki bitsin. sana çektireceği acı bile ukde kalmasın içinde ki yarım kalmadan dönüp gidebilesin kendi yoluna. belki acı dindiğinde bir süre sessiz kalacak için. ama korkma fırtına öncesi sessizlik değil o. uzun sürecek bir içsel iyileşme süreci yalnızca. unutmaya değil düşünmemeye çalış. zira unutmaya çalışmak da bir nevi hatırlamak. asla ağlamicam deme. ağlama. o huzuru verecek başka bir şey yok. yeni ve aptalca kararlar alma. ilk virajda bırakamazsın oyunu. ha birde gülümse arada. gamzelerini unutturma kimseye.

öncelikle aşk acısı çekmenin kıymetini bilin. bu nimetten mahrum çok insan var. evet evet nimet diyorum; çünkü eğer aşk acısı çekiyorsan bu demektir ki; sen duygularını kaybetmemiş, sevgi, merhamet, acıma, üzülme, gülme, sevinme vb. duygular ne anlama geliyor çok iyi biliyorsun. üstelik bunları iliklerine kadar da hissedip, yaşayabiliyorsun. emin ol tam tersi bir insan olmak istemezdin. size bir örnekle açıklayayım; milena'ya mektuplar isimli eserinde kafka reis milena'ya şu satırları yazar; "yanımda yürüyordun milena, düşünsene yanımda yürümüştün." düşünün sadece yanında yürüdüğünden nasıl da zevkle bahsediyor yazar. adeta o dönem bir mucize gerçekleşmiş ve milena yanında yürümüş. o zamanlar nasıl zevk almıştır kim bilir. işte aşk acısı çekmekten mahrum kişiler asla o zevki alamazlar. yani onlara gıpta etmek yerine onlara acımalısın. ha tabi bu demek değil ki; o zaman aşk acısından ölelim? incire düşelim, eriğin dibini bulalım, hayvan gibi sakız çiğneyelim. hayır tabi ki. şu dünyada insanın kendine yapabileceği en güzel şey ifrat-tefrit noktasını iyi ayarlamaktır arkadaş. yani bir şeyin bokunu çıkarmamaktır. acını çek. ama deep of the man'in yazdıklarını da dikkate al.

hayal kurmayın gerisi hallolur

yaşlı bir sarapcinin bana bir tavsiyesi olmuştu eger aşktan yana sikintin varsa ve mutsuzsan biraz bekle gecmiyorsa direk kafana sık neden dediğimde ise zaten her şey tersine gidecek o andan sonra hayatında demişti bir hafta sonra cenazesini kaldırdık.

çekin çekin insanı olgunlaştırır böyle şeyler, kişinin size yaptıklarını da asla unutmayın

bol bol bira

don't waste your time looking back, you're not going that way. -ragnar lothbrok

çekin, cekmeyin dicem sen ne anlarsın diceksiniz, ağlayıp zirlayin için sicin mahvolun bu işin tek bir merhemi var zaman...

her şeyden önce, günümüzde, birine karşı duyulan sevginin en saçma tanımı 'aşk ' bence. anlam kalitesi günümüzde oldukca yerlerde. yolda gördüğü adama, sırf yakışıklı bulduğu için aşık olduğunu sananlar var. ve bu durumda ne 'aşk ' dedikleri duygu, ne de acısı bana samimi geliyor.

uyuyun. az yemek yiyin, spor yapın. bunu tekrarlayın. kendinizden başka kimseniz yok. başkası için kendinizi mahvetmeyin.

çekme

yazık oluyor gençliğimize eğlenip gezip tozucağımız zamanlarda kendimizi yıpratmak bizim zararımıza bizi sevmeyen insanlar icin onca yılımızı onca ayımızı belki de ömrümüzü tüketiyoruz .alkole sığınıyoruz yine kendimize zarar veriyoruz sigarayı arttırıyor ciğerlerimizi mahfediyoruz ya biz ne yapıyoruz allah aşkına o uğruna herşeyi yapabileceğin insan seni sevseydi zaten şu an acı çekiyor olmazdın. o yüzden gençliğınizi mahfetmeyin gezin tozun hayatınıza bakın bu zamanlar birdaha geri gelmeyecek.

çekmeyin. demek isterdim fakat trollemekten vazgeçtim. canlarım kabul edin öncelikle durumu. kimse kimseyle sonsuza kadar kalmaz, ölüm bile olsa bu yol, iki taraftan biti gidecek. sevmesen bile arkasındam üzüleceksin. bırak kalbin o acıyı yaşasın, ağlamanı tutma, en acıklı şarkıları aç, bayılana kadar iç. biraz zaman ver kendine, bol bol uyu. kitap oku, spor yap. kendine çalış biraz. zamanı gelince unutacaksın acele etme. her aşk bir gün ölümü tadıyor, ama insanlar hayatta kalıyor.

2gun acinizi cekin sonra ben guclu olmak zorundayim diyin yikilmaniz 2saniyenizi alir

tesbih mi çekiyorsun lan ne acısı.

kimse.sizden.değerli.değil. bunu öğrenin bırakın giden gitsin veya o kız/erkek seni sevmesin en sonunda mutlu olacaksın bir kişi gelecek çektiğin tüm acıları unutturacak o kişiyi bekleyin.

aynaya bakın ve şöyle diyin; salak mıyım ben amınakoyim? işe yarıyor.

çekmeyin aq

umarım çektiğiniz ip kopar

acıyla yüzleş. unutmaya çalışma , unutamicaksın -gerçekten aşıksan- . bi gün kendini kaybedecek kadar iç. dağıt ortalığı. sonra uyuyabildiğin kadar uyu. sonra kalk ortalığı topla , duş al. derin bi nefes alıp "tamam" de. kabullen bunu. nasıl olur böyle bi şey , ben şimdi napacam felan deme. arada bir kendine bi şişe şarap al. çık balkona tek başına iç. elbet özliceksin. ara annenle , babanla konuş. ailen hep burda. anneni güldür , kardeşini sev. biraz huzur verir sana. eğer severek ayrıldıysanız "ilerde benim nasıl bi insan olmamı isterdi" diyerekten o pozisyona gelmek için uğraş. kendini toparlamaya çalış. kimseye de bi şey anlatma. tek yaşa ne yaşicaksan. hayatını uzun bi süre mutlu mesut yaşıyamicaksın ama merak etme; kalbin atmaya devam edecek.

Acınızı yaşayın. Ağlayın, zırlayın, rahatlayın. Ama suyunu çıkarmayın. Çünkü kimse sizden daha değerli değil. Bunun bilincinde olarak hareket edin. He bir de evet geçiyor, alışılıyor. Edit: ya da (#994202)

Yapmamanız gereken şeyleri yapmayın.

“Kavuşursan meşk olur, kavuşamazsan aşk olur” Bu aşk denilen şey uyuşturucu bağımlılığından farksızdır. Acısını dindirmek için yaklaşık 6-8 ay arası süren bir dönem oluşuyor gözlemlediğim kadarıyla. Sonrasında alışma dönemi olur. Yani toplamda aşağı yukarı 1 yılı gözden çıkarın, bu dönemde ağlama, kaygı, sinir, iştahsızlık semptomları gözlenebilir. Ama bir de şu seçenek var, eğer ki deliyim ben yapabilirim bir tane ömrüm var onu harcayamam diyorsanız “ben böyle aşkın ızdırabını s*keyim” deyip defteri kapatmak sizin için daha uygun olur. Binlerce sayfalık defterlerinizi birkaç satır için yakmayın.. Kim olursa olsun sizden ve canınızdan kıymetli değildir kurban olduğum sayın yazarlar. Kendinizi sevin...

Aşk acısını uzun çekmek de bir süre sonra zarar verir. Hayatın akışını ve yaşanacak güzel şeyleri de alıp götürür. Her şeyin bir zamanı var. Az öz atlatıp geçmeli. Daha umut dolu günler, unutulmayacak bir sürü anı oluşacak.

sağlığınıza dikkat edin. her şey geçici, üzerinde yaşadığınız o dünya bile fani.

Çekmeyi bırakacağınız zaman dilimini iyi seçin. Bazı şeylerin aşırısı geri dönülemeyecek şeylere sebep olabilir.

(bkz: montla sıç) link

etrafınıza iyi bakın. mutluluğu bulacaksınız.

Acı çekilir elbet keyfine bakacaksın azıcık vurdumduymazlık

kan kusup,kızılcık şerbeti içtim de

hissizleşip duygusuzlaşıyorsunuz zamanla.. zamanla geçiyor ama yara bırakıyor, iz bırakıyor. güven sarsıyor, duygular ölüyor, hayaller yıkılıyor, eskisi gibi bir şeyler yapamamak, eski şen şakraklığı kaybedebilmek de dahil. oluyor bir şeyler.. herkesin acıyı geçirme süresi ve şekli farklı tabi. ister öyle yapın ister böyle yapın, geçiyor veya geçmiyor, sonucunda şu anki insan haline geliyorsunuz.

Eğer acını zamanında yaşamazsanız işler sonra çok zorlaşıyor. Şu anda tabi ki bu acıyı yaşamalısın, seni çok iyi anlıyorum ve inan bana bu acı bittiğinde daha aydınlanmış rahatlamış hissediceksin. Kendine zaman ver 😊

Bisiklet binin sevgili kardeşlerim, on numara terapi. Hele deniz kenarında sürme gibi bir şansın varsa tadından yenmez. Yani en azından bana iyi geliyor.

bu acıyı çektiginizde Emine Akçay gibiler aklınıza gelsin hayatta daha büyük acılar oldugunu anlayınca acınız diniyor

Bu konuda tavsiye Mevlana der ki: "aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasırdır, ya canın acıya acıya adım atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın...her iki yolda da, tek bir gercek olacak; canın çok ama çok acıyacak!" Zordur arkadaşlar biri sizi bırakıp gidiyorsa zordur.hele bi de uzaksanız birbirinize daha da kötü hal alır herşey.ben yaşadım yaklaşık 1 hafta önce aşık olduğum kadın beni daha önce yaptığı gibi terketti.unutmak mümkün mü? Hayır. Bana bi Şans bile vermedi.Düzeltmek istedim herşeyi ama olmadı.Akşamları kafanızı yastığa koyduğunuzda onu düşünürsünüz sabahları ise ona uzaylı gibi davranırsınız.Bütün herşeyin güzel olmasını hayal edersiniz ama olmaz.bazen ondan duyduğunuz biz “denk” değildik ki zaten lafı gelir aklınıza ve aşk acısını o zaman anlarsınız.Sevginizin yükü size ağır gelir ve uzun süre atlatamazsınız bunu.Siz çoktan unutulmuşsunuzdur bile.O normal hayatına Siz ise hayatınızın nasıl zindan olduğuna kendiniz şahitlik edersiniz…

Verilen tavsiye altın değeri de olsa, acı çekerken çok fazla da farkına varılmıyor. Acı çeken birine tavsiye vermek yerine sarılın, sadece yanında olun yeter.

Asırlar boyu sürmeyecek, yasınızı tutun ve bitirin.